”Dr. Öner Hekim’e Vefa Borcumuz Var “başlığı altında yazdığım üç bölümlük yazı dizisi, geniş yankı yarattı. İlgi gösteren, okuyan, yorum yazan, tepki gösteren, arayıp bilgi isteyen, destek veren herkese teşekkür ederim.

Bunun içinde bazı  siyasi parti, STK temsilcileri, gazeteciler, kamu görevlileri, kişi ve kuruluşlar var ama ne yazık ki milletvekilleri yok…

Yazımda özetle; Hekim Holding Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Öner Hekim’in Giresun’a ve ülkemize yaptığı hayır ve bağışlara, sosyal sorumluluk projelerine, eğitim, sağlık başta olmak üzere çeşitli alanlarındaki hizmetlerine yer verdim. Bu hizmetlerin günümüzde çoğunun korunmadığını, çürümeye terkedildiğini, atıl durumda bekletildiğini, tabelalarının sökülerek işlevsizleştirildiğini bir gazeteci sorumluluğuyla, haberci, köşe yazarı üslubumla anlatım. Hekim’in ebediyete intikal etmiş aile bireylerinin anısını yaşatmak için bağışladığı ve onların isimlerini taşıyan okulların, sağlık ocaklarının, çeşmelerin, spor tesisinin ve diğer eserlerin hizmetlerine nasıl engel olunduğunu da bilgi, belge ve fotoğraflarla ortaya koydum.
Bunun sadece Giresun’da böyle olduğunu, halbuki ülke sathındaki diğer bağış eserlerinin tam tersine, oradaki yöneticiler ve halk tarafından özenle korunduğunu da örneklerle belirttim.
Yeniden tekrar etmeyeceğim, merak eden bu yazının sonundaki linkleri tıklayarak okuyabilir.

Dr. Öner Hekim’in merhum oğlunun ismini taşıyan Ömer Hekim Tıp Fakültesi’nin tabelasının sökülerek bu nedenle bağışladığı arsanın geri verildiği de yazım da yer aldı. O bölüm çok ilgi çekti. Çünkü dramatikti… Bu kadar da olmaz dedirten cinsten bir olaydı.

Bu konuya bir kez daha Giresun tarihine not düşmek için vurgu yapıyor, ve soruyorum:

-Giresun Üniversitesi Ömer Hekim Tıp Fakültesi’nin ismi o isim altında paneller, sempozyumlar, çeşitli etkinlikler, hatta mezuniyet törenleri yapılırken, binadaki isim çıkarılarak, ışıklı tabelası bir gece indirilerek neden değiştirildi?

-Sn. Öner Hekim’in üniversiteye, Tıp Fakültesi’ne oğlunun ismi verildi diye tapusunu bağışladığı Bulancak Pazarsuyu’ndaki altın değerindeki 50 dönüm arsa, neden geri iade edildi? Üniversitenin tapulu en büyük mal varlığı olan o arsa üzerine yapılacak fakülte ve yüksek okullarla, yurtlarla, ilçe çeşitli eğitim kompleksleriyle binlerce öğrencinin eğitim öğretim gördüğü bir kampüs kazanacaktı. Bundan da Bulancak ve Piraziz kalkınma ve gelişme açısından yol katedecekti.

Bir yörenin makus talihini, kaderini değiştirecek olan bu anlaşmaya neden ve hangi gerekçeyle engel olundu?

-Fakülteye isim verilmesi sürecinde bunun için çaba harcayan Rektör Prof.Dr.Aygün Attar ve daha sonraki gelen rektörler döneminde neler oldu? Kim, hangi rektör, siyasetçi Tıp Fakültesi’nde, o ismin o binada bulunmasını istemedi, engel oldu, üzerine düşeni neden yapmadı?

-O sürecin en önemli ismi, siyasetin en tepe noktasında olan; TBMM gurup başkan vekili,bakan, başbakan yardımcılığı yapan Sayın Nurettin Canikli, YÖK üzerinden neden bakanlar kuruluna isim önerisi kararını taşımadı? Bu kadar güçlü iken neden müdahale etmedi, atanmasına vesile olduğu rektörlerle neden bu süreci tamamlamadı? Diğer illerde üstelik de devletine, milletine çok daha az hizmet ettiği halde isimleri üniversite tabelalarında yaşatılan isimler olduğu halde Sayın Hekim’e neden bu çok görüldü, yoksa bunda bir kasıt mı var?

Bu ve benzeri sorular cevaplandırılmalıdır. Hatta diğerleri de katılarak TBMM’ye taşınmalı, bir önergeyle konular gündemde değerlendirilmelidir. İktidara, muhalefete böyle bir görev düşüyor.

SAYIN VALİ İNCELEME BAŞLATMALI

Bu arada Giresun Valisi Fatih Mehmet Serdengeçti’nin harekete geçtiği ve kendinden önceki üç vali döneminde yaşanan süreçlere ilişkin bilgi aldığını da öğrendim.

Giresun Valiliği ve ilgili kurumların bu eserlere neden sahip çıkılmadığına ilişkin bir araştırma-inceleme başlatması ve sorumlular hakkında idari soruşturma yaparak kamuoyuna kapsamlı açıklama yapması gerekir, bakalım öyle mi olacak?

O eserlerin sahibi ve sorumlusu artık Sayın Serdengeçti’dir. Serdengeçti’nin Sayın Hekim’i ziyaret etmesi bir ilişki kurulduğu mesajı olarak algılanmıştır. Ayrıca Giresun’u temsil eden milletvekilleri, siyasi parti, STK’lar, gazeteciler tüm Giresun halkı da muhataptır. Böyle bir toplumsal destek sonrasında gereğinin yapılacağına eminim.

Ama asıl amaç kamu malı (Beytulmal) olan o eserlerin, yeniden, bağışlandığı hallerdeki özelliklerinin kazandırılarak gelecek kuşaklara aktarılmasını, Giresun halkı olarak istemeliyiz.

Pirazizlilerin de harekete geçmesini bekliyorum.

Özellikle Piraziz Şeyhli Mahallesi’ndeki önce kapatılan, atıl duruma düşürülen, çürümeye terk edilen,ilçe yöneticileri tarafından işçi yatakhanesi olarak kulandırtılan Gülizar-Nasuh Hekim Sağlık Ocağı’nın teşhis, ön tedavi sağlık hizmetleri verir hale getirilmesini herkes istemelidir.

Piraziz Eren mahallesindeki Ömer Hekim İlköğretim okulu, Piraziz Ömer Hekim Sağlık Ocağı hepimizin ortak derdi olmalıdır.

Ben bu yazımda özetle; Sayın Dr. Öner Hekim’e haksızlık, hukuksuzluk, adaletsizlik ve vefasızlık yapıldığını belirterek, ilgili kurumları göreve çağırarak sorumlulukla hareket etmelerini istedim.

Bekliyorum…Yazdıklarımın sonuna kadar takipçisi olacağım ve unutturmayacağım.

BUNDAN SONRA NELER OLMALI?

Bir sahip çıkma bekleyen kurum daha var…

Günümüzde tarımsal doğal yerel üretimler giderek cazip hale geliyor. Hekim Süt Öner Hekim tarafından vizyoner bir bakış açısıyla ilerisi görülerek bu amaçla kuruldu ve teknolojisi otomasyonlaştırıldı, ürün gurubu genişletildi. Giresun köylüsünün tarım ve hayvancılık üretimiyle gelişmesini sağlayacak olan ilimize uzun süre ciddi oranda katma değer,iş ve istihdam sağlayan, ürünleriyle bölge ve ülke çapında tanınan markası Hekim Süt Endüstrisi’nin ara veren üretiminin yeniden başlaması da yaşanacak olumlu gelişmelere ve Öner Hekim’in bir sözüne bağlı. Ama uzun dönemde Tarım ve Orman Bakanlığı’nın Giresun’da süt ve süt hayvancılığını geliştirecek özel projelerle, üretimin temel sorunlarını çözecek bir yaklaşımla devreye girmesi de beklentilerimiz arasında…Yatırımcı yapacağını yaptı, sıra devlette…

Geçen yazımda değinmiştim. Yatırıma açılması planlanan 74 bin metrekare alan üzerindeki Pazarsuyu Vizyon Projesi de Hekim Holding uzmanlarının üzerinde çalıştığını bidiğimiz bir proje olarak öne çıkıyor, önem kazanıyor.
Bir de bakmışsınız orada bir baca tütüyor…Bulancak-Piraziz’in ortası Pazarsuyu, Hekim Holding’in 150 ülkeye açılan üretim kapısı oluyor.

1950-60’lı yıllarda kalması gereken yol, su,doktor, elektrik kablosu gibi sorunları çözdüklerini müjde olarak duyuran milletvekillerimizin bunlar neden ilgi alanına girmez acaba?
Bunun yanı sıra Giresun Belediye Başkanı Fuat Köse, Bulancak Belediye Başkanı Necmi Sıbıç’ın Hekim’i ziyaretleri ve yaptıkları açıklamalar, yeni bir dönemin başlangıcı olarak görülmüş, yine Piraziz Belediye Başkanı Esat Ayyıldız’ın da sayın Hekim’i ziyaretleri takdirle karşılanmıştır.

Sonuç olarak; Dr. Öner Hekim’in Giresun’la ilgili incinen duygularının onarılması vefaya karşılık gelir. Bedellerin ödenmesi anlamı taşır. Çoğunu oğlu ‘Giresun’un küçük hayırseveri’ , Küçük Ağa Ömer Hekim’le birlikte yaptıkları ve ilimizde hizmete sunduğu, merhum aile bireylerinin isimlerini taşıyan eserlerinin sahiplenilmesi, yeniden ilk hallerine ve amaçlarına döndürülmesiyle birlikte, Öner Hekim’ yeniden ilimize kazandırılacaktır. Öner Hekim de Giresun’a kazandıracaktır.

Sayısız ödül sahibi Sayın Hekim’e en güzel ödül, Giresun’un vefasını göstermesi olacaktır.

Bekleyip göreceğiz. Hoşçakalın.